22 Haziran 2014 Pazar

Gizemli Medeniyetler/Yapılar - Stonehenge



                 İnsanoğlu, tarihin farklı dilimlerinde gördüğümüz üzere taşlara, kayalara çok büyük bir önem vermiştir. Çünkü taş sağlam ve uzun ömürlü olduğu için istedikleri gibi şekil vermiş, üzerine yazılar yazmış ve ya günlük hayatın gereksinimleri için kullanmışlardır. Böylelikle de sonraki nesillere aktarımı kolay olmuştur. Tabi ki bizim burada ele alacağımız bu taş ve kayaların gizemli olanları.
                 M.Ö. 3000'ler.. İngiltere'de  Londra'nın 130 km batısında Salisbury düzlüğünde bir yapı yükseliyor. Aynı zamanda o yıllarda Mısır'da da piramitler yapılıyor. Hala kimler tarafında ve neden yapıldığı bir türlü çözülemeyen bu yapı bugün Stonehenge olarak anılıyor. Stonehenge ile ilgili bugün bilinen bilgiler çok sınırlı. Her biri 40 ton ağırlığındaki taş bloklardan oluşan çembersel bir yapı. Ortasında at nalı şeklinde dizilmiş taş bloklar bulunuyor. Ekinoksta yani yaz ve kış gün dönümlerinde ( 21 Haziran - 21 Aralık ) at nalı şeklindeki taş blokların ortasında bulunan iki taş bloğun arasından gün doğumunda güneş ışını geçiyor. Bu bize herşeyden önce Stonehenge'i yapan insanların ciddi bir şekilde gök bilimiyle ilgilendiklerini gösteriyor.                 Anıtın yapımında kullanılan dev taş bloklar Stonehenge'in yakın çevresinde bulunmadığı biliniyor. Bu taşları getirebilecekleri en yakın yer bugün Galler'de yer alıyor. Her birinin 40 ton ağırlığında olduğunu düşünecek olursak taşları getirmek için ciddi bir işçilik ortaya konulmuştur.






                    Yapının yıkılmadan önceki halini gösteren dijital ortamda hazırlanmış resim.


                 Bu nokta insanın aklına şu sorular geliyor:
-Stonehenge'i yapanlar kimlerdi ? 
-Her birini ağırlığı 40 ton olmasına rağmen, üstteki yatay biçimde duran taşları oraya nasıl çıkardılar ? ( Tunç çağında önce ve M.Ö. 3000'ler olduğunu düşünecek olursak, bu o dönem için büyük bir mühendislik harikası.)
-Mühendislik harikası olan bu yapı, ekinoksa göre inşa edildiği bilindiğinden, bilim birikimi ileri seviyede olan  bu insanlar neden arkalarında Stonehenge'ten başka bir yapı inşa etmeden ve ya herhangi bir iz bırakmadan gittiler ? 
-Daha da önemlisi bu insanlar ileri derecedeki bu bilimsel bilgileri nereden öğrenmişti ? 

                Şaşırtıcı olan bir başka kısım ise Rusya'nın Başkurtistan eyaletinin Uçalı şehrinde 1956 yılında Stonehenge'e benzeyen bir yapı bulunuyor. Uzun uğraşlar sonucunda 2004 yılında burada kazılar başlıyor. Acaba Stonehenge'i yapan insanlarla, Uçalı'daki bu yapıyı yapan insanlar arasında bir bağlantı var mı? 
                Daha da şaşırtıcı bir başka bulgu da, İsveç’teki Kåseberga kasabasında bir tepeye yerleştirilmiş 59 dev kayanın elips şeklinde dizilmiş, kısmen Stonehenge'e benziyor olması. Bu yapının da ekinoksta gün doğumunda bazı taşlarının aydınlandığı gözlemlenmiştir. Kuş bakışı görünümünde gemi şeklinde dizilmiş olarak görülen bu taşlar, kimi arkeoloğa göre İskandinav denizciler tarafından yapılmış. Yapılan radyo karbon testler sonucu taşların 1400 yıllık olduğu ortaya çıkarılıyor. İsveç’in kırsal bölgelerinde birçoğu gemileri andıran çok sayıda anıt yapı bulunuyor. Bu anıtların birçoğu, İsveç’in Demir Çağı’na, M.S 500-1000 yıllarında yapıldığı tespit ediliyor. 






                 
                        
                      Bugün 3 farklı ülkede yer alan bu 3 yapının hemen hemen aynı mimarı özelliklere sahip olmaları ve üçünün de kuzey ülkelerinde yer almaları düşündürücüdür. Bir çok arkeoloğun ortak görüşü bu yapıların dini mabet olmalarıdır. Aynı amaç doğrultusunda inşa edilmeleri, kuzey ülkelerinde yer almaları göz önünde bulundurulduğunda, bu yapıları yapan insanların arasında bir bağın olup olmadığı sorusunu akla geliyor. 
                    
                      İngiltere'de Sheffield Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof.Dr. Mike Parker Pearson, Stonehenge hakkında alışıla gelmişin dışında bir tez üreterek, 2004 yılında 270 kişilik, alanında birçok uzman bilim insanı ve gönüllülerin bulunduğu bir ekiple birlikte çalışmalara başladı.
                      Parker Pearson'a göre Stonehenge, çok büyük bir dini kompleksin parçası. Arkeolojinin taşlar ve kayalarla ilgili kısmında uzman olan Pearson'ın ürettiği teze göre bu çembersel yapıdan bir tane daha vardı. Ama bu bu yapı kerestedendi. Stonehenge taştan yapıldığı ve sağlam olduğu için kalıcılığı yani öbür dünyayı, diğeri keresteden yapıldığı ve daha az dayanıklı olduğu için geçiciliği yani bu dünyayı temsil ediyordu. Bu yüzden Stonehenge ölüler için yapılmıştı, diğeri yaşayanlar için. Bu iki yapı arasında da insanların yaşadığı yerleşim yeri var.
                      Parker Pearson 2004'te kazı çalışmalarını Stonehenge'nin bulunduğu çevre kırsalda başlattı. Çünkü önceki yıllarda yapılan kazılarda Stonehenge'nin etrafında herhangi bir yerleşim yeri izi bulunamamıştı. 2005 yılına kadar yapılan kazılarda 3 çukur açıldı ve sonunda üçüncüsünde bazı bulgulara ulaşıldı. Gün yüzüne çıkan taş yapı bir evin zemini olduğu tespit ediliyor. Zeminde bulunan is karası, evin içinde yemek yapmak, ısınmak vb. işler için ateş yakıldığını ortaya çıkarıyor. Bunun dışında yapılan kazıda ok uçları, çömlek parçası, insan bacak kemiği de bulunuyor.


                      
                   Kazı sırasında kepçenin kaldırdığı toprağın altından çok belirgin, geniş bir bulvar ortaya çıkıyor ve bunun Avon nehrine kadar devam ettiği görülüyor. Bu da Parker Pearson'ın tezini ciddi şekilde ilerletiyor. Avon nehrinin kıyısında ciddi büyüklükte, hatları belli olan çembersel bir bölge var. Burada 1967 yılında yol yapımı için yapılan kazılarda, toprağın altından çok sayıda çukur açığa çıkıyor. Bu çukurların diğer yapının temelleri için açılan çukurlar olduğunu düşünecek olursak Pearson'ın tezi doğrulanır. Pearson bunun için Avon nehrinde kazı çalışması yapmak istiyor. Çünkü Parker Pearson, nehirde insan kemikleri ve ya diğer kereste yapıyla ilgili bir kalıntı bulabileceğini düşünüyor. Fakat İngiltere Çevre Bakanlığı'ndan nehirde kazı yapılması için onay gelmiyor. Pearson da kazı çalışmalarını bitiriyor. Ancak Pearson'ın bu tezi bugüne kadar Stonehenge ile ilgili ortaya atılan tezlerden en sağlamıdır.


                                           Kazı sonucu ortaya çıkan bulvar.


                        Üzerinde derin çentikler olan insan bacak kemiği. Parker Pearson'a göre bu yaraların iyileşmemesinin sebebi, o kişinin bu yaralar sonucu ölmesidir. Buradan da şu sonuca varılması mümkün. Muhtemel olarak ölüm cezasına çarptırılmış birisi, üzerine ok atılarak infaz ediliyor.


               Stonehenge'e 2,5 km uzaklıktaki bölgede varolduğu sanılan kereste mabet.


                                      Kazılarda ortaya çıkarılan ok uçları.


                                       Üzerinde işlemeler bulunan bir çömlek parçası.


                 

                     Stonehenge'nin hala kimler tarafından ve niçin yapıldığı çözülemezken, bu yapının çok ciddi bir mühendislik harikası olduğu açıktır. Yapıyı ekinoksa göre ayarlamak da ayrı bir bilimsel harika olduğunu gösteriyor. Bu insaların kimler olduğu, nasıl bu bilimsel bilgilere sahip olduğu da ayrı bir araştırma konusudur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder